top of page

Uluslararası Adalet Divanı Gezisi


Herkese merhaba,

Bugünkü blog yazımda geçen seneden bir güne geri gidip Uluslararası Adalet Divanı'nı gezeceğiz. International Court of Justice, yani bilinen adıyla Uluslararası Adalet Divanı, merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde olan Birleşmiş Milletlerin başlıca yargı organıdır. Divan, yüksek ahlaki karaktere sahip, kendi ülkelerinde en yüksek adli görevlerin yerine getirilmesi için gerekli koşulları benliklerinde toplayan ya da uluslararası hukuk alanında yetkileri herkesçe kabul edilmiş birer hukukçu niteliğinde olan kişiler arasından uyruklarına bakılmaksızın seçilen 15 bağımsız yargıçlardan oluşur. Böylece dünyadaki değişik hukuk sistemlerinin temsil edilmesi sağlanmaya çalışılır. Aynı devletten birden çok yargıç aynı zamanda Divan’da üye olamaz. Seçilen hakimler 9 yıl görev yapıp, bu süre içinde diplomatik haklardan istifade etmektedirler.



Şu anda divanın üyesi olan yargıçlar Çin, Slovakya, Fransa, Fas, Brezilya, Amerika, İtalya, Uganda, Jamaika, Hindistan, Somali, Rusya, Avustralya, Lübnan ve Japonya'dan seçilmiştir. Divanın başkanı ise Somali üyesi Abdulqawi Ahmed Yusuf'tur.



(Üyelerin biyografilerini merak edenler için şu linki öneriyorum. Benim favorim Çinli üye. Karizmatik duruşu olan teyzeleri severim.)








Adalet divanının girişinde ülkelerin gönderdiği taşlar yer alıyor ve içlerinde Kapadokya'dan da bir taş bulunuyor. Burada Sönmeyen bir barış meşalesi de var. Binanın toplantı salonunda, Osmanlı Sultanı Abtülhamit 'in talimatıyla 1896 yılında Hereke'de dokunmaya başlanıp 10 yılda tamamlanmış 160 metrekarelik tek parça yün halı, 106 yıl kullanıldıktan sonra yine aynı ilmek ve desenlerde 6 kişinin 6 yılda tamamladığı 20 metrekarelik ipek Türk halısıyla değiştirilmiş.


Şu görselde biraz da olsa görünüyor:


Divanda alınan kararlar, kendisinin yetkisini tanıyan devletlerce geçerlidir. Divan toplantılarında bir antlaşmanın tefsiri, devletler hukukunu ilgilendiren her konu, milletlerarası bir taahhüdün çiğnenmesi ile ilgili konular, taahhüdün bozulmasından dolayı doğacak olan tazminatın şekil ve miktarının tespit edilmesi gibi ihtilaflı hususlara bakılıp karar alınmaktadır. Lahey Divanı'na anlaşmaya varılamayan konularla ilgili, devletler müracaat edebildiği gibi, Birleşmiş Milletler Anayasası’nın Divan'a başvurabilmesi için müsaade ettiği kuruluşlar da istekte bulunabilmektedir. Ancak daha çok devletler arası olan davalara bakma yetkisi olan bir mahkeme niteliğindedir.




Sarayın girişinde ziyaretçiler için bir müze bulunuyor. Burada 1945 yılından bugüne kadar hangi önemli gelişmelerin yaşandığını, iz bırakan yargıçların önemli görüşlerini, kronolojik zaman akışını görebiliyorsunuz.

Bunun yanısıra tüm geziniz boyunca her adımda kulaklığınızdan istediğiniz dilde açıklamalar dinleyebiliyorsunuz. Kurulduğu yıldan bugüne kadar yargıçların kullandığı cübbeler de müze bölümünde sergilenmekte. Farklı ülkelerin cübbelerindeki sembollerin taşıdığı anlamları öğrenmek ve bunları bizim giydiklerimizle kıyaslamak çok keyifli oluyor. Özellikle zaman içinde değişen tarzı görmek paha biçilemez. Kabarık peruklu hakim figürü akıllarda canlanmıştır umarım.


Ayrıca tarihte Adalet Divanı'nın Atatürk'e hediye ettiği bir de Bozkurt heykeli bulunmaktadır. Meşhur Fransız Lotus gemisiyle Türkiye Bozkurt yolcu gemilerinin hikayesinden ötürü davanın Adalet Divanı'na gitmesi sonucu Adalet Divanı Türkiye'yi haklı bulmuş ve Atatürk'e bir heykel hediye etmiştir. Ancak heykel şu an Samsun'da bulunmaktadır.


Duruşma düzenini anlatan bir video kesiti.

O esnada kulaklıkla dinlediğim için sadece görüntü var malesef...


Peki, divan yargılama boyunca hangi dili kullanıyor?

Divan’ın resmi dilleri Fransızca ve İngilizce’dir. Taraflar tüm yargılama usulünün Fransızca yürütülmesi konusunda görüş birliğine varmışlarsa, hüküm bu dilde verilecektir. Taraflar tüm yargılama usulünün İngilizce yürütülmesi konusunda görüş birliğine varmışlarsa, hüküm bu dilde bildirilecektir.


2. Hangi dilin kullanılacağı konusunda bir anlaşma yoksa taraflar savunmalarında bu iki dilden hangisini yeğliyorlarsa onu kullanabilecekler, Divan’ın kararı da Fransızca ve İngilizce olarak bildirilir.


3. Divan, taraflardan herhangi birinin dileği üzerine, Fransızca ya da İngilizce’den başka bir dil kullanılmasına izin verecektir.


Görüldüğü üzere Fas, Somali ve yukarıda saydığım çeşitli ülkelerde zirve olmuş yargıç amca ve teyzelerimizin bu aşamaları geçmesi yetmiyor, üstüne davaya bakarken acaba hangi dilde yargılama sürecine başlasam diye sorgulayacak çeşitlilikte dil bilmesi de gerekiyor.


1. Ders: Yani, sizce de her geçtiğimiz dakika yeni bir tanesi açılan canım ülkemin hukuk fakültelerinin sayılarından ziyade nitelikleri konusundaki vizyonlara odaklanmak gerekmiyor mu? (İçsel konuşmalar)


2. Ders: Yabancı dil çoğu kapıyı açar. (Gerekli duyar yapıldı)



Adalet Divanı'nın müze bölümü her gün açık olmakla birlikte mahkemenin ziyaret günleri ve saatleri değişiyor. Benim gittiğim tarihlere denk gelen bir duruşma yoktu. O sebeple çok istesem de duruşmaya katılamadım. Grupça da gitseniz, bireysel olarak da gitseniz, kural olarak duruşmalar herkese açık olduğu için izlemeniz mümkün. Lahey genel olarak yerleşim bakımından huzurlu bir kent. Divanın bulunduğu meydan ve yeşilliklerle dolu bahçesi insanı dış dünyadan koparıyor. Tekrar gitmek ve ikincisinde güzel bir duruşmaya denk gelip soluksuz izlemek istediğim bir yer. Genellikle Milletlerarası Hukuk derslerinde ismini sık sık duyduğumuz Uluslararası Adalet Divanı'ndan bilgiler bu kadar. Başta ziyaret edince hukuki açıdan edindiği bilgilerin taşlarını oturtacağına inandığım tüm hukukçular olmak üzere herkesin bir fırsatını bulup gezebilmesini diliyorum.

Bir sonraki blog yazısında buluşmak üzere...






 
 
 

2 Comments


kurkcuab
May 26, 2020

Bozkurt-Lotus davası ve Lahey divanıı az çektirmedin bee..... İçerik çok güzel olmuşş bu arada nasıl aklıma gelmedi bilmiyorumm :( Eline, emeğine sağlık :)


Like

feyzadikmen8
May 26, 2020

👏🏻Çok başarılı ve aydınlatıcı bir blog yazısı Feyza hanım emeğinize sağlık🥰

Like
bottom of page