Soru-Cevap Bölüm 1: Hukuk Tercihi
- Av. Feyza ÜNAL
- 9 Tem 2020
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 17 Oca 2022

Herkese merhaba!
Bugün blog yazımda biraz soru-cevap yapacağız. Yaklaşık 1 hafta kadar önce instagramda @rehberlikofisi sayfasıyla birlikte hem bu seneki AYT ve TYT sınavlarına girmiş ve tercih dönemine hazırlanacak olan hem de sınavına son 1 sene kalan liseli arkadaşlarımızla hukuk bölümü ve üniversiteler hakkında soru cevap saati yapmıştık. Bu yazımda da en çok merak edilen konularda gelen soruları örnek alarak bazı hususlar üzerinde duracağım. Tercih dönemi boyunca soru cevap yazıları devam edecek. Böylelikle bu bölümü düşünen geleceğin hukukçularının aklındaki soru işaretlerine cevap bulacağız. O halde başlayalım:
1.

Öncelikle, lise eğitiminin son bir senesi çok verimli geçirilmesi gereken bir sene. Bu senede hem ders programınızı hem moral-motivasyon durumunuzu hem de fiziksel sağlığınızı dengede tutacak şekilde bir düzene girmeniz gerekir. Bu sebeple henüz programınızı düzene sokamadıysanız çözmeniz gereken ilk problem bu. İlk 10.000'e girebilme konusuna değinmek gerekirse, esasında bu soru herkes için cevabı değişebilecek bir soru. Şimdiye kadar düzenli çalışmış olan herkes son senede iyi bir atak yapıp ilk 10.000 ya da 5.000'e girebilir. Ne kadar zor olsa da kaygı yapmayıp bir yerden başlamak gerek.
2.

Tabi ki! Hukuk fakültelerinde mezuna kalarak kazanmış binlerce insan var. Arkadaşlarımın arasında da çokça dinlediğim mezuna kalma hikayeleri oldu. Şimdi soracak olursak sanırım hiçbiri mezuna kaldığı o 1 seneyi kayıp olarak görmüyordur. Yorucu bir süre, fakat istediğimiz meslekler için 1 sene kadar fedakarlık yapmak geri kalan çalışma hayatımıza kıyasla hiç de uzun bir dönem değil. O sebeple çok istiyorsanız ve başka bir bölüm seçerseniz pişman olacağınızı düşünüyorsanız mezuna bırakma düşüncesinin sizi üzmesine izin vermeyin.
3.

Bu tür sorular gerçekten beğendiğim ve açıklamayı sevdiğim sorular.
Hukuk seçmeyi düşünen birçok kişinin ilk aklına takılan soru 'Her şeyi ezberliyor muyuz?' oluyor. Şu konuya bir açıklık getirelim, bölüm zor. Bunu bir kabullenmek gerek. Eğer 'ben ders çalışmayı sevmiyorum, okumakla aram pek yok, yine de hukuk seçsem çok zorlanır mıyım?' diye soruyorsanız, kesinlikle seçmeyin. Bu bölümü okumak için göze almanız gereken ilk şey başka şeylerden fedakarlık ederek çok çalışmak olacak. Yalnız bunu dersten başını kaldıramamak ve sosyalleşmemek olarak algılamayın. Tabi ki hepsini yapacaksınız ama bunları yaparken zamanı daha dakik kullanmayı öğrenmeniz gerekecek. Aslında bu durum sizi kısıtlayacakmış gibi görünse de hayatı daha dolu dolu yaşamayı da öğretiyor diyebilirim, zaman geçtikçe bir gün içine sığdırabildiğiniz işlerin sayısının arttığını görünce hayat kolaylaşmaya başlıyor, o ana kadar dayanın :)
Ezber de bir diğer konumuz. Esasında hukuk bölümünün %90'ı hatta belki daha fazlası sözel konulardan oluşuyor. Hal böyle olunca da o bilgilerin tamamını bir şekilde öğrenmeniz gerek. Elbette ki ezber yapıyoruz, özellikle hap bilgilerin ezberlenmesi gerek bu bölümde. Mesela bugün hangi hukukçuya sorsanız size haksız fiilde zamanaşımı süresinin 2-10 yıl, kira alacaklarında 5 yıl, irade sakatlıklarındaki hak düşürücü sürenin 1 yıl, mirası red için gereken sürenin 3 ay, soybağının reddi davası için hak düşürücü sürenin 1 yıl, yolsuz tescille alınmış taşınmazın mülkiyetinin geçmesi için gereken sürenin 10 yıl olduğunu takılmadan söyler. (Liste uzayıp gidiyor) Bunları başlarda ezberlememiz şart. Ancak hukuk dilimiz her ne kadar Türkçe olsa da kullandığımız terimlerin teknik anlamları var. Örneğin iyiniyet bir terimdir, şartları vardır, bir kişiye iyiniyetli diyebilmemiz için kanunda sayılan ve öğrenmeniz gereken şartları vardır, sonra o kişinin iyiniyetli olmasının sonuçları vardır, bunun mantığını oturttuğunuz zaman taşınır ve taşınmazlarda mülkiyetin kazanımı konusunu anlamanız kolaylaşır. Ya da bir başka örnek: hak düşürücü süre ve zamanaşımının birbirinden farkını, şartlarını ve mantığını oturttuğunuz zaman hangi konunun zamanaşımına tabi olduğunu hangilerinin hak düşürücü süreye tabi olduğunu ezberlememiş, öğrenmiş oluyorsunuz. Sözün özü, ezber yapıyoruz, ama mantığını oturttuktan sonra işler daha kolaylaşıyor.
4.


Ezber konusuna bir önceki soruda değinmiş olsak da yeri gelmişken değinebileceğim bir diğer soru da kanun maddelerini gerçekten ezberliyor musunuz? sorusu. Çokça lazım olan konuların kanun maddelerini kullanırken ezberliyoruz. (Zaten bir yerden sonra siz istemeseniz de aklınızda kalıyor) Ancak hiçbir hukuk fakültesinde size kanun maddesi sormazlar. Bu zaten işin mantığına da aykırıdır, geçen sene ezberlediğiniz kanunun bu sene değişebiliyor, ancak hangi konuyu hangi mevzuatta hangi bölümde bulacağınızı biliyor olacak kadar öğrenmeniz gerekir.
5.

OBP, son başarı puanının belirlenmesi için TYT ve AYT puanlarına eklenen bir okul ortalaması notu. Ortaöğretimde alınan 100 üzerinden diploma notu, 5 ile çarpılarak Ortaöğretim Başarı Puanına (OBP) dönüştürülmektedir. Böylece, 50 olan en düşük diploma notu için OBP 250, en yüksek 100 olan diploma notu için de OBP 500 olmaktadır.
Genellikle lise döneminin ilk senelerinde okul ortalaması çok da önemsenmeyen bir noktadır. En azından kimseyi lise 1. sınıftayken böyle bir endişe taşırken görmeyiz. Ancak son seneye geldiğimizde işler değişiyor. Düşük OBP puanı demek, sizin rakiplerinizden daha çok çalışmanız ve OBP'deki puan düşüklüğünü AYT ve TYT'den alacağınız yüksek puanla kapatmanız gerektiği demektir. O yüzden puanınızın yüksek olması durumunda OBP'niz ortalamadan ya da sizin hedeflediğinizden düşük de gelse hukuk fakültesine yerleşebilirsiniz. Bu yüzden henüz son seneye geçerken ortada hiçbir şey yokken benim OBP'm düşük diyerek kendinizi demoralize etmeyin.
6.

Öncelikle, elbette ki hukuk okumak için İstanbul ya da Ankara'daki fakülteleri kazanmak gerekmiyor. Pek çok ilde avukat, savcı, akademisyenler var. Mesleğinizi yapmaya başladıktan sonra sizler bu sıfatlarla biliniyor olacaksınız, size danışan müvekkiliniz hangi fakülteden mezun olduğunuza bakmayacak, 3. kişilerin sizde bakacağı nitelik ne kadar başarılı olduğunuz, işinizi ne kadar iyi yapabildiğiniz. Bu sebeple, ister hukuk fakültesi tercihi yapın, ister başka bir bölüm, sırf bir okulun ismi olduğu için orayı tercih etmeyin. Unutmayın, fakülte hayatı 4 yı ama mesleğiniz ömür boyu sürecek.
Fakat, kişisel görüşüm puanı çok düşük olan hukuk fakültelerinin de tercih edilmemesi gerektiği. Bu farkı ancak meslekte teoriden çıkıp işi pratiğe döktüğünüzde görebiliyorsunuz. İyi eğitim veren ve kadroları oturmuş okullarda okumayı hedeflemenizi öneririm.
----
Çok bilgilendirici. Teşekkür ederim