top of page

KULLANMA VE YARARLANMA HAKKI VEREN SÖZLEŞMELER

KİRA SÖZLEŞMESİ


MADDE 299- Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

Yani öneri ve kabul olmalı.

Rızai sözleşmedir, tam 2 taraflı ve ivazlı bir sözleşmedir.

Kiralananı kullanma hakkı kişisel bir haktır. Yani ayni yetki vermediği için kiralayan bu hakkını yeni malike karşı ileri süremez. Ancak kira hakkı tapuya şerh verilerek kullanılırsa 3. Kişilere karşı da ileri sürülebilir.

Geçerliliği şekle tabi değildir.

Paylı mülkiyette paylı mülkiyet konusu şeyin kiraya verilmesi önemli yönetim işidir, bu yüzden pay ve paydaş (çifte) çoğunlukla kira sözleşmesi yapılır.

Eşlerden biri, diğerinin rızası olmadan aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemez. Rızası alınmayan eş hakim müdahalesini isteyebilir. Aile konutu kira ise, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiraya verene bir bildirim yaparak sözleşmenin tarafı haline gelir. Müteselsil sorumlu olur.

Kira sözleşmesinin konusu taşınır da olabilir taşınmaz da.

Sözleşmenin kurulması için şeyin, kiraya verene ait olması gerekmez. Bedel üzerinde anlaşılmış olmadıkça kira sözleşmesi kurulmuş olmaz.

Miktarın belirlenebilir olarak bırakılması da geçerlidir. Yabancı para, TL veya misli bir şey olabilir. Ürün kirasında hasılatın bir miktarı da olabilir. Kira bedeli bir defalık da kararlaştırılabilir dönemlik de.


MADDE 346- Kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez. Özellikle, kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersizdir.


Kira süresi - Kira sözleşmesi, belirli ve belirli olmayan bir süre için yapılabilir. Kararlaştırılan sürenin geçmesiyle herhangi bir bildirim olmaksızın sona erecek kira sözleşmesi belirli sürelidir; diğer kira sözleşmeleri belirli olmayan bir süre için yapılmış sayılır.


KİRAYA VERENİN BORÇLARI

Teslim borcu

MADDE 301- Kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür.

Bu hüküm, konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı aleyhine değiştirilemez; diğer kira sözleşmelerinde ise, kiracı aleyhine genel işlem koşulları yoluyla bu hükme aykırı düzenleme yapılamaz.


Vergi ve benzeri yükümlülüklere katlanma borcu

MADDE 302- Kiralananla ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülüklere, aksi kararlaştırılmamış veya kanunda öngörülmemiş ise, kiraya veren katlanır.


Yan giderlere katlanma borcu

MADDE 303- Kiraya veren, kiralananın kullanımıyla ilgili olmak üzere, kendisi veya üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderlere katlanmakla yükümlüdür.

Aksi yoksa teslim, sözleşmenin kurulması zamanında kiralananın bulunduğu yerde yapılır.

Teslim zamanı belirtilir. Bu yoksa aynı anda ifa etme kuralı uygulanır.

Kiraya verenin, bu borcunu yerine getirdiğini saymak için, sadece teslim yetmez, ayrıca kiralananın sözleşmedeki kullanıma elverişli olması da gerekir. Aksi halde hem ayıplı ifada bulunmuş, hem de temerrüde düşmüş olur.

Kiraya veren, sözleşme süresince kullanma amacına uygun halde bulundurma borcuna aykırılık ayıptan sorumlu olmasına yol açar.


KİRAYA VERENİN AYIPTAN SORUMLULUĞU (304-308)


1. Kiralananın teslim anındaki ayıplarından sorumluluk: Kiralananın önemli ayıplarla teslimi hâlinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir. Kiralananın önemli olmayan ayıplarla tesliminde ise kiracı, kiralananda sonradan ortaya çıkan ayıplardan dolayı kiraya verenin sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.


2. Kiralananın sonradan ayıplı hâle gelmesinden sorumluluk: Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden

* ayıpların giderilmesini veya

* kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da

* zararının giderilmesini isteyebilir.


Ancak, zararın giderilmesi istemi diğer seçimlik hakların kullanılmasını önlemez. Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır.


Ayıbın giderilmesini isteme ve fesih: Kiracı, kiraya verenden kiralanandaki ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilir; bu sürede ayıp giderilmezse kiracı, ayıbı kiraya veren hesabına gidertebilir ve bundan doğan alacağını kira bedelinden indirebilir veya kiralananın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilir. Ayıbın, kiralananın öngörülen kullanıma elverişliliğini ortadan kaldırması ya da önemli ölçüde engellemesi ve verilen sürede giderilmemesi hâlinde kiracı, sözleşmeyi feshedebilir. Kiraya veren, kiralanandaki ayıbı gidermek yerine, uygun bir süre içinde ayıpsız benzeriyle değiştirebilir. Kiraya veren, kiracıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek, onun seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.


Kira bedelinin indirilmesi: Kiracı, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı hâlinde, bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden ayıbın giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını isteyebilir.


Zararın giderimi: Kiraya veren, kusuru olmadığını ispat etmedikçe, kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlüdür.

Bahsedilen ayıp, manevi de olabilir.

Taraflar, kiraya verenin ayıptan sorumluluğunu kaldıran sözleşmeler yapabilir. Ancak şu 2 halde geçerli değildir:

1. Konut ve çatılı işyeri kiralarında ayıp sorumluluğu kaldırılamaz. Emredicidir.

2. Konut ve işyeri dışındakilerde genel işlem koşullarıyla kiraya verenin sorumluluğu kaldırılamaz, daraltılamaz.


KİRACININ AYIPLA İLGİLİ SORUMLULUKLARI


Ayıpları kiraya verene bildirme borcu: Kiracı, kendisinin gidermekle yükümlü olmadığı ayıpları kiraya verene gecikmeksizin bildirmekle yükümlüdür; aksi takdirde bundan doğan zarardan sorumludur.

(Tazminat ile sorumlu olur. )


Kiracının ayıptan sorumlu olmaması gerekir. Kiracı ile birlikte oturan kişiler veya çalıştırdığı elemanların davranışları da kiracının davranışı sayılır.

Kiracı, kusurlu olsun veya olmasın her durumda ayıptan dolayı kirayı verene başvurabilir. (başlangıçtaki bilme veya bilmemesi fark etmeksizin)


Ayıpların giderilmesine ve kiralananın gösterilmesine katlanma borcu: Kiracı, kiralananın ayıplarının giderilmesine ya da zararların önlenmesine yönelik çalışmalara katlanmakla yükümlüdür. Kiracı, bakım, satış ya da sonraki kiralama için zorunlu olduğu ölçüde, kiraya verenin ve onun belirlediği üçüncü kişinin kiralananı gezip görmesine izin vermekle yükümlüdür. Kiraya veren, çalışmaları ve kiralananın gezilip görüleceğini uygun bir süre önce kiracıya bildirmek ve bunların yapıldığı sırada kiracının yararlarını göz önünde tutmak zorundadır. Kiracının kira bedelinin indirilmesine ve zararının giderilmesine ilişkin hakları saklıdır.


Kiralanan şey,

Teslim edilirken ayıplı ise: ayıp önemliyse borçlunun temerrüdüne gidilebilir (dönme, menfi zarar gibi…). İsterse de ayıptan sorumluluğa gidilir.


Sonradan ayıplı duruma gelmişse: ayıp önemliyse kiracı ayıbın giderilmesini, kira bedelinden indirimi, değişimi, tazminat talep edebilir, feshedebilir. Ayıp önemli değilse feshedemez.


Kiracı, ayıp ister önceden olsun ister sonradan, ister önemli olsun ister önemsiz, onarım talep edebilir. Onarım için kiraya verene uygun bir süre vermeli. Bu sürede kiraya veren ayıbı gidermezse tazminat hakkını, indirim hakkını ve fesih hakkını kullanabilir. Eğer bu sürede kiraya veren ayıbı giderirse kiracının sadece tazminat hakkı vardır.


KİRAYA VERENİN ZAPTA KARŞI SORUMLULUĞU


MADDE 309- Bir üçüncü kişinin kiralananda kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri sürmesi durumunda kiraya veren, kiracının bildirimi üzerine davayı üstlenmek ve kiracının uğradığı her türlü zararı gidermekle yükümlüdür.

Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kendiliğinden kira sözleşmesinin tarafı olur.

Yeni malik, kira sözleşmesine katlanmak ve süresinin dolmasını beklemek zorundadır.

Eğer sözleşme belirsiz süreliyse yasal fesih dönemlerine ve fesih bildirim sürelerine uyarak sözleşmeyi feshedebilir.

Sözleşmenin kurulmasından sonra üçüncü bir kişi, kiralanan üzerinde kiracının hakkını etkileyen bir ayni hak sahibi olursa, kiralananın el değiştirmesiyle ilgili hükümler kıyas yoluyla uygulanır.

Taşınmaz kiralarında, sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerhi kararlaştırılabilir.

Zapt iddiasını 3. Kişi ancak DAVA YOLUYLA ileri sürebilir. Bunun dışında bir yol ileri süremez. Davayı kira sözleşmesinden önce ya da sonra açabilir.


KİRACININ BORÇLARI (313-317)


Kira bedelini ödeme borcu: Kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür.


İfa zamanı: Kiracı, aksine sözleşme ve yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve gerekiyorsa yan giderleri, her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödemekle yükümlüdür.


Kiracının temerrüdü: Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya YAZILI olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir.


Kiracıya verilecek süre en az 10 gün,


Konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az 30 gündür.


Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.


Özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu: Kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya veren, konut ve çatılı işyeri kirasında, en az 30 gün süre vererek, aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceği konusunda yazılı bir ihtarda bulunur.

Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, YAZILI bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.

Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, YAZILI bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.


Temizlik ve bakım giderlerini ödeme borcu: Kiracı, kiralananın olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödemekle yükümlüdür. Bu konuda yerel âdete de bakılır


ALT KİRA: Kiracı, kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe yol açmamak koşuluyla, kiralananı tamamen veya kısmen başkasına kiraya verebileceği gibi, kullanım hakkını da başkasına devredebilir.


Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin YAZILI rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi, kullanım hakkını da devredemez.

Alt kiracı, kiralananı kiracıya tanınandan başka biçimde kullandığı takdirde kiracı, kiraya verene karşı sorumlu olur.

Bu durumda kiraya veren, kiracısına karşı sahip olduğu hakları alt kiracıya veya kullanım hakkını devralana karşı da kullanabilir.


KİRA İLİŞKİSİNİN DEVRİ: Kiracı, kiraya verenin YAZILI rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemez. Kiraya veren, işyeri kiralarında haklı sebep olmadıkça bu rızayı vermekten kaçınamaz. Kiraya verenin yazılı rızasıyla kira ilişkisi kendisine devredilen kişi, kira sözleşmesinde kiracının yerine geçer ve devreden kiracı, kiraya verene karşı borçlarından kurtulur.


İşyeri kiralarında devreden kiracı, kira sözleşmesinin bitimine kadar ve en fazla 2 yıl süreyle devralanla birlikte müteselsilen sorumlu olur.


Rızanın verilmesi ancak kiracının talebiyle mümkündür. 3. Kişinin talebiyle olmaz.

Otel, pansiyon, talebe yurdunda kiracının bu yerleri yeniden kiraya vermesi için her seferinde kiraya verenden yazılı rıza alması aranmaz. Bunun için sözleşme ilk yapıldığında rızanın olması yeterlidir.

Kiraya verenin yerleşim yeri ödeme yeridir. (BK 89)


KİRALANANIN KULLANILMAMASI HALİNDE: Kullanıma elverişli bulundurulduğu sürece kiralanan, kiracının kendisinden kaynaklanan bir sebeple kullanılmasa veya sınırlı olarak kullanılsa bile kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Bu durumda, kiraya verenin yapmaktan kurtulduğu giderler kira bedelinden indirilir.


KİRALANININ SÖZLEŞME BİTİMİNDEN ÖNCE GERİ VERİLMESİ HALİNDE: Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Kiracının bu sürenin geçmesinden önce kiraya verenden kabul etmesi beklenebilecek, ödeme gücüne sahip ve kira ilişkisini devralmaya hazır yeni bir kiracı bulması hâlinde, kiracının kira sözleşmesinden doğan borçları sona erer. Kiraya veren, yapmaktan kurtulduğu giderler ile kiralananı başka biçimde kullanmakla elde ettiği veya elde etmekten kasten kaçındığı yararları kira bedelinden indirmekle yükümlüdür.


Kiraya verenin hapis hakkı: Taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş 1 yıllık ve işlemekte olan 6 aylık kira bedelinin güvencesi olmak üzere, kiralananda bulunan ve kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde hapis hakkına sahiptir. Kiraya verenin hapis hakkı, alt kiracının asıl kiracıya olan kira borcunu aşmamak üzere, alt kiracının kiralanana getirdiği aynı nitelikteki taşınırları da kapsar. Hapis hakkı, kiracının haczedilemeyen malları üzerinde kullanılamaz.

Sulh hakimi veya icra müdürü kararıyla hapis hakkı kullanılır.

Kiraya veren, fesih iradesini ortaya koyan bildirimi yaparsa kira sözleşmesi İLERİYE ETKİLİ olacak şekilde sona erer ve kiraya veren artık TAHLİYE DAVASI açabilir. Kiracıdan temerrüt faizi ve varsa zararlarını da talep edebilir. Kiracının şeyi iade etme borcu ise, fesih için gereken sürenin sonunda başlamaz, fesih iradesinin ortaya konmasıyla başlar.


KİRACININ İFLASI HALİNDE:

Kiracı, kiralananın tesliminden sonra iflas ederse kiraya veren, işleyecek kira bedelleri için güvence verilmesini isteyebilir. Kiraya veren, güvence verilmesi için kiracı ve iflas masasına yazılı olarak uygun bir süre verir. Bu süre içinde kendisine güvence verilmezse kiraya veren, sözleşmeyi herhangi bir fesih bildirim süresine uymaksızın hemen feshedebilir.


Kiralananın geri verilmesi:

Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir. Kiracının, sözleşmenin sona ermesi hâlinde, sözleşmeye aykırı kullanmadan doğacak zararları giderme dışında, başkaca bir tazminat ödeyeceğini önceden taahhüt etmesine ilişkin anlaşmalar geçersizdir.


Kiralananda yenilik ve değişiklik yapılması:

Kiraya veren tarafından: Kiraya veren, kiralananda, kira sözleşmesinin feshini gerektirmeyen ve kiracıdan katlanması beklenebilecek olan yenilik ve değişiklikler yapabilir.

Bu yenilik ve değişikliklerin yapılması sırasında kiraya veren, kiracının menfaatlerini gözetmekle yükümlüdür. Kiracının, kira bedelinin indirilmesine ve zararının giderilmesine ilişkin hakları saklıdır.


Kiracı tarafından: Kiracı, kiraya verenin YAZILI rızasıyla kiralananda yenilik ve değişiklikler yapabilir. Yenilik ve değişikliklere rıza gösteren kiraya veren, yazılı olarak kararlaştırılmış olmadıkça, kiralananın eski durumuyla geri verilmesini isteyemez. Kiracı, aksine yazılı bir anlaşma yoksa, kiraya verenin rızasıyla yaptığı yenilik ve değişiklikler sebebiyle kiralananda ortaya çıkan değer artışının karşılığını isteyemez.


Takastan feragat yasağı:

Kiracı ve kiraya veren, kira sözleşmesinden doğan alacaklarını takas etme hakkından önceden feragat edemezler. Bütün kira sözleşmeleri içindir.

Kira sözleşmelerinde de uyarlama hükümleri uygulanır.


Kira sözleşmesinin sona ermesi:

Sürenin geçmesi: Açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmişse, kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Taraflar, bu durumda, açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürürlerse, kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür.


Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde fesih bildirimi: Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde taraflardan her biri, daha uzun bir fesih bildirim süresi veya başka bir fesih dönemi kararlaştırılmış olmadıkça, yasal fesih dönemlerine ve fesih bildirim sürelerine uyarak sözleşmeyi feshedebilir. Fesih dönemlerinin hesabında, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi esas alınır. Sözleşmede veya kanunda belirtilen fesih dönemine veya bildirim süresine uyulmamışsa, bildirim bir sonraki fesih dönemi için geçerli olur.


Taşınmaz ve taşınır YAPI kiralarında: Taraflardan her biri, bir taşınmaza veya taşınır bir yapıya ilişkin kira sözleşmesini yerel âdette belirlenen kira döneminin sonu için veya böyle bir âdetin bulunmaması durumunda, 6 aylık kira döneminin sonu için, 3 aylık fesih bildirim süresine uyarak feshedebilir.


Taşınır kiralarında: Taraflardan her biri, bir taşınıra ilişkin kira sözleşmesini 3 gün önceden yapılacak fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir. Kiraya verenin meslekî faaliyeti gereği kiraya verdiği ve kiracının da özel kullanımına yarayan taşınır bir malın kiracısı, kira sözleşmesini, 3 aylık kira dönemi sonu için en az 1 ay önceden yapacağı bir fesih bildirimiyle sona erdirebilir. Bu durumda kiraya verenin, zararının giderilmesini isteme hakkı yoktur.


Olağanüstü fesih: Taraflardan her biri, kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda, sözleşmeyi yasal fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir. Hâkim, durum ve koşulları göz önünde tutarak, olağanüstü fesih bildiriminin parasal sonuçlarını karara bağlar.


Önemli: kiracının TTK’da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kirasında 1.7.2012 tarihinden itibaren OLAĞANÜSTÜ FESİH HÜKMÜ 8 yıllığına uygulanmayacak. Bu erteleme süresince kira sözleşmesinin önemli nedenlerle feshi ancak bazı şartlarda mümkün olabiliyor.


Kiracının ölümü

Kiracının ölmesi durumunda mirasçıları, yasal fesih bildirim süresine uyarak en yakın fesih dönemi sonu için sözleşmeyi feshedebilirler. Yani kiracının ölümü kira sözleşmesinin kendiliğinden feshini sağlamaz.

Bu hüküm konut ve çatılı işyeri kiralarında uygulanmaz.


Bunun için 356. Madde var:

Ölen kiracının ortakları veya bu ortakların aynı meslek ve sanatı yürüten mirasçıları ve ölen kiracı ile birlikte aynı konutta oturanlar, sözleşmeye ve kanun hükümlerine uydukları sürece, taraf olarak kira sözleşmesini sürdürebilirler.


KONUT VE ÇATILI İŞYERİ KİRASI SÖZLEŞMELERİ


Konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin hükümler, bunlarla birlikte kullanımı kiracıya bırakılan eşya hakkında da uygulanır. Ancak bu hükümler, niteliği gereği geçici kullanıma özgülenmiş taşınmazların 6 ay ve daha kısa süreyle kiralanmalarında uygulanmaz. Kamu kurum ve kuruluşlarının, hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerine de bu hükümler uygulanır.

Yani sözleşme 6 ay veya daha az süreliğine yapılmışsa konut ve çatılı işyeri kirası hükümlerini uygulamıyoruz.


Kiracı aleyhine düzenleme yasağı: Kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi dışında, kiracı aleyhine değişiklik yapılamaz. Kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez. Özellikle, kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersizdir.

Tacirler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri arasındaki işyeri sözleşmelerinde erteleme süresi boyunca cezai şart ve muacceliyet kayıtları Yargıtaya göre geçerlidir.


BAĞLANTILI SÖZLEŞME


Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin kurulması ya da sürdürülmesi, kiracının yararı olmaksızın, kiralananın kullanımıyla doğrudan ilişkisi olmayan (yararına olmayan)bir borç altına girmesine bağlanmışsa, kirayla bağlantılı sözleşme GEÇERSİZDİR. Bağlantılı işlemin diğer tarafının kiraya veren olması zorunlu değildir.


KİRACININ GÜVENCE (DEPOZİTO) VERMESİ


Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence 3 aylık kira bedelini aşamaz. Güvence olarak para veya kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatırır, kıymetli evrakı ise bir bankaya depo eder. Banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir. Kiraya veren, kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen 3 ay içinde kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya icra ya da iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmemişse banka, kiracının istemi üzerine güvenceyi geri vermekle yükümlüdür.


KİRA BEDELİNİN BELİRLENMESİ


Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, 1 yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.


Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, 5 yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir. Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, 5 yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu Kanunun, “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. 5 yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.

Kural olarak sözleşmede kiracı aleyhine değişiklik yapamıyoruz ama kira bedeli bunun istisnasıdır.


TESPİT DAVASI


Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir. Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç 30 gün önceki bir tarihte açıldığı ya da

kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde,

mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.

AİLE KONUTU

Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir. Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.


Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona ermesi


I. Bildirim yoluyla sona erme

Belirli süreli kira sözleşmelerinde, Konut ve çatılı işyeri kiralarında KİRACI, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla 1 yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, 10 yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.


Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından 10 yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle (6 aylık kira döneminin sonu için 3 aylık fesih bildirimi ile) sözleşmeyi sona erdirebilirler. Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir. Haklı sebebe ihtiyaç da yoktur.

Konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih bildiriminin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.


Yani normalde kira sözleşmeleri belirli süreli olduğu zaman sürenin bitimiyle sözleşme kendiliğinden sona eriyordu ama konut ve çatılı işyeri kiralarında süre bitse bile sözleşme sona ermez, sona ermesi için yukarıdaki sürelere uyarak bildirim yapılmalıdır.


II. Dava yoluyla (Tahliye davası yoluyla): şu haller varsa kiraya veren veya kiracı bildirim yoluyla sözleşmeyi sona erdiremez. Mahkeme kararı alması gerekir. Bu yöntem sadece konut ve çatılı işyeri kiralarında ve kiraya veren içindir.


Kiraya verenden kaynaklanan sebeplerle

1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak 1 ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.


Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak 1 ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini 6 ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.


2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak 1 ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.


Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak 1 ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.


Kiracıdan kaynaklanan sebeplerle:

Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak 1 ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Kiracı, 1 yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; 1 yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak 2 haklı ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren, kira süresinin ve 1 yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak 1 ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir.

Dava yoluyla kira sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin hükümler, kiracı aleyhine değiştirilemez.


Kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu bulunması durumunda kiraya veren, kira sözleşmesinin kurulması sırasında bunu bilmiyorsa, sözleşmenin bitiminden başlayarak 1 ay içinde sözleşmeyi dava yoluyla sona erdirebilir. İşyerleri bakımından böyle bir tahliye sebebi yoktur.


Dava süresinin uzaması: Kiraya veren, en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi 1 kira yılı için uzamış sayılır.


Yeniden kiralama yasağı: Kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı 3 yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Yeniden inşa ve imar amacıyla boşaltılması sağlanan taşınmazlar, eski hâli ile, haklı sebep olmaksızın 3 yıl geçmedikçe başkasına kiralanamaz. Eski kiracının, yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazları, yeni durumu ve yeni kira bedeli ile kiralama konusunda öncelik hakkı vardır. Bu hakkın, kiraya verenin yapacağı yazılı bildirimi izleyen 1 ay içinde kullanılması gerekir; bu öncelik hakkı sona erdirilmedikçe, taşınmaz 3 yıl geçmeden başkasına kiralanamaz. Kiraya veren, bu hükümlere aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan 1 yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlüdür.


Kiracının ölümünde sözleşmenin sürdürülmesi: Ölen kiracının ortakları veya bu ortakların aynı meslek ve sanatı yürüten mirasçıları ve ölen kiracı ile birlikte aynı konutta oturanlar, sözleşmeye ve kanun hükümlerine uydukları sürece, taraf olarak kira sözleşmesini sürdürebilirler.


ÜRÜN KİRASI


Ürün kirası kiraya verenin, kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlendiği sözleşmedir.

Ürüne katılmalı kira, kira bedelinin devşirilecek ürünün belli bir oranı olarak kararlaştırıldığı ürün kirasıdır. Bu oran sözleşmeyle kararlaştırılmamışsa, yerel âdete göre belirlenir


Ürün kirası sözleşmesi ayni değil rızaidir, tam 2 tarafa borç yükler. Sözleşmenin kurulması için tarafların anlaşması yeterlidir. Kullanma ve ürünü devşirme hakkı kişisel bir haktır ama şerh verilerek 3. Kişilere karşı da ileri sürülebilir. Konu taşınır, taşınmaz, ticari işletme veya hak olabilir. Kira bedeli genelde paradır ama ürüne katılmalı kirada kiralanan şeyden elde edilen semere veya ürünün bir kısmı da bedel olabilir.


Tutanak düzenleme: Kira sözleşmesi, araç ve gereçleri, hayvanları, devredilen eşyayı veya stoklanmış malları da içeriyorsa taraflar, bunların değerlerini birlikte takdir ederek 2 nüsha düzenleyecekleri tutanağa geçirip imzalayarak, birbirlerine vermekle yükümlüdürler.

Tutanak düzenleme yükümlülüğü bir GEÇERLİLİK ŞARTI DEĞİLDİR. İspat için önemlidir.

Ürün kirası sözleşmesi süreli veya süresiz yapılabilir. Ancak farklı olarak:

- Belirli süreli kira sözleşmesi, sürenin bitiminde kendiliğinden sona ermesine rağmen, tarafların örtülü olarak sözleşmeyi sürdürmeleri hâlinde, aksi kararlaştırılmadıkça, kira sözleşmesi birer yıl için yenilenmiş sayılır. Yenilenen kira sözleşmesi yasal bildirim süresine uyularak, her kira yılının sonu için feshedilebilir.


Kiraya verenin borçları


1. Teslim borcu: Kiraya veren, birlikte kiralanmış taşınır şeyler varsa bunlar da içinde olmak üzere, kiralananı, sözleşmenin amacına uygun biçimde kullanılmaya ve işletilmeye elverişli bir durumda kiracıya teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür.


2. Esaslı onarımlar: Kiraya veren, kira süresi içinde yapılması zorunlu olan esaslı onarımları, kiracı tarafından bildirilir bildirilmez, gideri kendisine ait olmak üzere yapmakla yükümlüdür.

Ayıp ve zapttan sorumluluk burada da geçerlidir.


Kiracının borçları


1. Kira bedelini ve yan giderleri ödeme borcu: Kiracı, sözleşmede aksine bir hüküm veya yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve yan giderleri her kira yılının ve en geç kira süresinin sonunda ödemekle yükümlüdür. Kiracı, kiralananın tesliminden sonra vadesi gelmiş kira bedelini veya yan giderleri ödemezse kiraya veren, kiracıya yazılı olarak en az 60 günlük bir önel verip, bu önel içinde ödememesi durumunda sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir.


2. Olağanüstü durumlarda kira bedelinden indirim: Tarımsal bir taşınmazın her zamanki verimi, olağanüstü felaket veya doğal olaylar yüzünden önemli ölçüde azalırsa kiracı, kira bedelinden orantılı bir miktarın indirilmesini isteyebilir. Bu haktan başlangıçta feragat, ancak kira bedelinin belirlenmesi sırasında bu gibi durumların meydana gelmesi olasılığı göz önünde tutulmuş veya doğan zarar bir sigorta ile karşılanmış ise, geçerli olur.


3. Kiralananı kullanma ve işletme borcu: Kiracı, kiralananı özgülendiği amaca uygun ve iyi bir biçimde işletmekle, özellikle ürün vermeye elverişli bir durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiracı, kiraya verenin izni olmaksızın, kiralananın işletme usulünü, kira süresinin bitiminden sonra etkisi görülebilecek biçimde değiştiremez.


4. Bakım borcu: Kiracı, kiralananın bakımını gereği gibi sağlamakla yükümlüdür. Kiracı, yerel âdete uygun olarak küçük onarımları yapmak, bozulan veya kullanılmayla yok olan düşük değerli araç ve gereçlerin yerine yenilerini koymak zorundadır.


5. Alt kira ve kullanım hakkını devir yasağı: Kiracı, kiraya verenin rızası olmaksızın kiralananı başkasına kiraya veremeyeceği gibi, kullanım ve işletme hakkını da başkasına devredemez. Ancak kiracı, kiralananda bulunan bazı yerleri, kiraya veren için zarar doğuracak bir değişikliği gerektirmemek koşuluyla kiraya verebilir. Kiracının, başkasıyla yaptığı bu kira sözleşmelerine, alt kiraya ilişkin kurallar, kıyas yoluyla uygulanır.


6. Geri verme: Kira süresinin bitiminde kiracı, kiralananı, tutanağa geçirilmiş olan bütün eşyalarla birlikte ve bulundukları durumda geri vermekle yükümlüdür. Kiracı, iyi işletilme durumunda kaçınılabilecek olan değer eksiklikleri için tazminat ödemekle yükümlüdür. Kiracı, kiralanana göstermekle yükümlü olduğu özen çerçevesinde meydana gelen değer artışları için tazminat isteyemez.


7. Tutanağa geçirilmiş eşya: Kiralanan teslim edilirken tutanağa geçirilmiş olan eşyalara değer biçilmişse kiracı, kira sözleşmesi sona erince, bunları özdeş tür ve değerde olmak üzere geri vermekle veya değer eksikliklerini gidermekle yükümlüdür. Kiracı, kiraya verenin kusurunu ya da mücbir sebebin varlığını ispat ederek geri vermekten veya tazminat ödemekten kurtulabilir.


Sözleşmenin sona ermesi


Sürenin geçmesi: Belirli süreli kira sözleşmesi, sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer. Ancak, tarafların örtülü olarak sözleşmeyi sürdürmeleri hâlinde, aksi kararlaştırılmadıkça, kira sözleşmesi birer yıl için yenilenmiş sayılır. Yenilenen kira sözleşmesi yasal bildirim süresine uyularak, her kira yılının sonu için feshedilebilir.


Fesih bildirimi: Belirsiz süreli sözleşmede, fesih bildirim süresi sözleşme veya yerel âdetle belirlenmemişse, en az 6 aylık bir bildirim süresine uyulmak koşuluyla, taraflardan her biri sözleşmeyi feshedebilir. Aksine bir anlaşma yoksa, tarımsal taşınmazlara ilişkin ürün kiralarında yerel âdetçe uygulanan bahar veya güz mevsimleri için; diğer ürün kiralarında ise herhangi bir zaman için fesih bildirimi yapılabilir.


Olağanüstü fesih: Taraflardan biri, kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda, sözleşmeyi yasal fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir. Hâkim, durum ve koşulları göz önünde tutarak, olağanüstü fesih bildiriminin parasal sonuçlarını karara bağlar.


Kiracının iflası: Kiracının iflası hâlinde sözleşme, iflasın açıldığı anda, kendiliğinden sona erer. Ancak, kiraya veren, işlemekte olan kira ve tutanağa geçirilen eşya için yeterli güvence verildiği takdirde, sözleşmeyi kira yılının sonuna kadar sürdürmekle yükümlüdür.


Kiracının ölümü: Kiracının ölümü hâlinde, onun mirasçıları ve kiraya veren, altı aylık yasal fesih bildirim sürelerine uymak koşuluyla, sözleşmeyi feshedebilirler.


Hayvan kirası: Tarımsal bir taşınmazın kirasıyla bağlantılı olmayan geviş getirici hayvanların kirasında, aksine anlaşma veya yerel âdet yoksa, kiralanan hayvanların kira süresi içindeki bütün ürünleri kiracının olur. Kiracı, kiralanan hayvanları beslemek, onlara iyi bakmak ve kiraya verene para veya hayvanlardan elde ettiği ürünün belli bir payını ödemekle yükümlüdür. Aksine anlaşma veya yerel âdet yoksa kiracı, kiralanan hayvanların uğradığı bir zarardan, bu zararın, korumada dikkat ve özen gösterildiği hâlde meydana gelmiş olduğunu ispat etmedikçe sorumludur. Kiracı, kendi kusuruyla sebebiyet vermediği olağanüstü koruma giderleri için kiraya verenden tazminat isteyebilir. Kiracı, önemli kazaları ya da hastalıkları gecikmeksizin kiraya verene bildirmekle yükümlüdür.


KULLANIM ÖDÜNCÜ (ARİYET) SÖZLEŞMESİ


Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.

Rızaidir, tarafların anlaşması sözleşmenin kurulması için yeterlidir.

EKSİK 2 TARAFA BORÇ YÜKLER.

İvazsızdır. Kural olarak misli olmayan şeyler konusudur. Misli şeyler de istisnaen konu olabilir.

Taşınır veya taşınmaz olabilir.

Kullanım ödüncü verenin MUTLAKA MALİK OLMASINA GEREK YOK.

Şeyin, sözleşmenin yapıldığı anda kullanmaya elverişli olması gerekli ve yeterlidir. Kira sözleşmesinden farklı olarak kullanım ödüncü verenin, sözleşmenin devamı süresince şeyi kullanmaya elverişli durumda bulundurma yükümlülüğü yoktur.

Ödünç sözleşmesini kiradan ayıran en önemli unsur ödüncün karşılıksız verilmesidir.


Kullanım ödüncü verenin, ayıba ve zapta karşı sorumluluğu yoktur. Bu durumlarda ancak sözleşmeye aykırılık hükümlerine gidilir.


Ödünç alan, ödünç konusunun olağan bakım ve koruma giderlerini karşılamakla yükümlüdür. Ödünç alan, ödünç verenin yararına yapmak zorunda kaldığı olağanüstü giderlerin ödenmesini isteyebilir. Ödünç verenin menfaatine olmayan olağanüstü giderler içinse ödünç alan sadece sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabilir.


Ödünç alan, sözleşmeye uygun kullanma borcuna aykırı davrandığında KAZADAN doğan zararlardan sorumludur. Ancak, bu hükümlere uymuş olsaydı bile zararın doğacağını ispat ederse sorumluluktan kurtulur.


Ödünç alan, ödünç konusunu ödünç verenin onayı veya sözleşmede bir anlaşma olmadıkça başkasına kullandıramaz.


Teslim zamanında şeyin olağan eskimelerinden ödünç alan sorumlu değildir. Şey, ödünç verenin olduğu yerde iade edilmelidir. Taşıma giderleri de ödünç alana aittir. Bir şeyi birlikte ödünç alanlar ondan müteselsilen sorumlu olurlar. Aksi kararlaştırılabilir.


Kullanma için belirli bir süre öngörülmemişse, ödünç alanın, ödünç konusunu sözleşme uyarınca kullanmış olmasıyla veya kullanabilecek kadar bir zaman geçmesiyle sözleşme sona erer.


- Ödünç alan, ödünç konusunu sözleşmeye aykırı olarak kullanır,

- onu bozar veya

- kullanmak için başka bir kimseye verirse ya da

- önceden bilinmeyen bir durum yüzünden ödünç verenin ivedi gereksinimi ortaya çıkarsa,

ödünç veren o şeyi daha önce geri isteyebilir.


Ödünç konusu, kullanım süresi ve hangi amaçla kullanılacağı belirlenmeden verilmişse, ödünç veren onu dilediği zaman geri isteyebilir.

Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç alanın ölmesiyle kendiliğinden sona erer. Ödünç verenin ölümü ile sona ermez!


TÜKETİM ÖDÜNCÜ (KARZ)


Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir. Tüketilemeyen misli şeyler de bazen karz aktinin konusu olabilir.


Rızaidir, şekil şartı yoktur. EKSİK 2 TARAFA BORÇ YÜKLER. Karşılıklı değildir, çünkü biri ödüncü verdikten sonra diğerinin geri verme borcu başlamış olur. Kural olarak İVAZSIZDIR. Faiz alınırsa ivazlı olabilir.


Karza konu olan şeylerin, ariyetten ve kiradan farklı olarak yalnızca kullanma hakkı değil MÜLKİYET HAKKI DA DEVREDİLİR. Çünkü tüketim için tasarruf yetkisinin de geçmesi gerekir.


Ödünç verenin malik olması gerekmez. Ödünç alan eğer iyiniyetli ise teslimle beraber malik olur.


Ödünç alınan şey para ise, geri verme zamanındaki değer düşüşünden sorumlu değildir.


Ödünç vermek veya almak için yasal danışmanın görüşü alınmak zorunda.

Ayıp ve zapt sorumluluğu devam eder.


Karz akti, karz alanın yararına bir durum olduğu için sözleşme yapma giderlerini o karşılar.


Faiz: Ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemez. Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmamış olsa bile faiz istenebilir.


Tüketim ödüncü sözleşmesinde faiz oranı belirlenmemişse, kural olarak ödünç alma zamanında ve yerinde o tür ödünçlerde geçerli olan faiz oranı uygulanır. Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, belirlenen faiz, yıllık olarak ödenir. Faizin anaparaya eklenerek birlikte yeniden faiz yürütülmesi kararlaştırılamaz. Ancak ticari işlerde faize faiz yürütülmesi belli hususlarda yürütülebilir, unutma.


Zamanaşımı: Ödünç alanın, ödünç konusunun teslimine ve ödünç verenin de bu şeyin teslim alınmasına ilişkin istemleri, diğer tarafın bu konuda temerrüde düşmesinden başlayarak 6 ayın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak ödünç verenin ifa etmede temerrüde düşürülmediği durumda borç 10 yılda genel zamanaşımına uğrar.


6 aylık zamanaşımı süresi: karz konusu şeyin teslimi içindir. Borcun ödenmesiyle ilgisi yok.


10 yıllık zamanaşımı süresi: şeyin iade borcuyla ilgilidir.


Ödeme güçsüzlüğü: Ödünç alan, ödünç sözleşmesinin kurulmasından sonra ödeme güçsüzlüğüne düşerse ödünç veren, ödünç konusunun tesliminden kaçınabilir. Ödünç veren, ödünç alanın sözleşmenin kurulmasından önce ödeme güçsüzlüğüne düşmüş olduğunu daha sonra öğrenmişse, aynı hakka sahiptir.

Ödünç alana, sözleşmede kararlaştırılan para yerine, kıymetli evrak veya ticari mallar verilirse, borcun tutarı, bunların teslim zamanı ve yerindeki borsa ya da piyasa değeri üzerinden hesaplanır; aksine yapılan sözleşme geçersizdir.

Faizli karz sözleşmesinde karz alan, kural olarak geri verme zamanından önce ödemede bulunamaz. Alacaklıyla anlaşmalarına bağlıdır.


Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak 6 hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir.

 
 
 

Comments


bottom of page